+90 (222) 246 00 64

Dünyada enerji verimliliği

Dünyada enerji verimliliği

Dünyadaki aşırı petrol ve doğal gaz bağımlılığı, petrol fiyatlarındaki artış, dünya ekonomisini ve AB gibi bağımlılığı yüksek ekonomileri kötü şekilde etkilemektedir. Petrol fiyatlarındaki % 10 artış küresel GSYİH’yı % 0,5 (ki değeri 255 milyar Euro) düşürüyor. Enerji bağımlılığının özellikle bazı ülkeler üzerinde yoğunlaşması AB’de enerji güvenliğini önemli bir tehdit haline getirmektedir. Ayrıca İklim Değişikliği hedeflerinin tuturulması için daha fazla insiyatife ihtiyaç duyulmaktadır. AB enerji stratejisi Sürdürülebilirlik, Ekonomik Kalkınma ve Enerji Güvenliği üzerine inşaa edilmiştir.

Enerji verimliliğinin aynı zamanda enerji temin güvenliği konusunda da etkin önlemlerden birisi olduğu Uluslararası Enerji Ajansı’nın Mayıs 2005’te yapılan enerji bakanları toplantısında da deklare edilmiş, UEA, 2007 Haziran’ında Heiligendamm’da yapılan G8 zirvesinde 12 adet faaliyetin global düzeyde uygulanmasını önermiştir. Bu önlemlerin yerine getirilmesi ile 2030 yılında Amerika’nın 2004 yılı CO2 emisyonuna eşdeğer bir emisyondan tasarruf edilmesini sağlayacaktır. Diğer ülkelerde ve gelişmekte olanlarda bu konuda ciddi gelişmeler sağlanmış, AB üyesi ülkeler ve topluluk, petrol bağımlılığını azaltmak üzere 70’lerin başından itibaren yaptıkları çalışmalarla enerji yoğunluğunu düşürmüş, bir bakıma gelişme (Gayrisafi Yurt içi Milli Hasıla artışı) ile enerji tüketimi arasındaki paralel artış bağıntısını kırmıştır. Örneğin Almanya % 40, Danimarka ve Fransa % 30 oranında enerji yoğunluklarında azalma sağlamışlardır. Eğer süregelen bu ilgi olmasaydı Topluluk (25 ülke) bugün 1.725 milyar TEP değil 2.55 Milyar TEP enerji tüketecekti. Enerjide dış bağımlılık oranı bugünkünün çok üstünde olacaktı. Verimlilik artışı sonucu tüketilmeyen bu “yok enerji” “negajoule” olarak adlandırılmaktadır ve büyüklüğü kıyaslandığında, bugünkü petrol tüketiminin oldukça üzerinde olduğu görülmektedir.

ENERJİ VERIMLİLİĞİNDE TÜRKİYE’DEKİ MEVCUT DURUM

Yapılmış olan çeşitli analizler ve karşılaştırma çalışmaları ülkemizdeki üretim ve hizmet sektöründeki ekonomik faaliyetler ve yaşam standardı için harcanan enerjinin azaltılabilmesinde ciddi boyutta potansiyelin varlığını teyid etmektedir. Enerji Verimliliği Kanunu içinde bir hedef belirlenmemişse de gerekçe notunda kanunun etkin hale gelmesi ile 2020 yılındaki beklenen birincil enerji tüketimi olan 222 MTEP’in % 15 altında (33 MTEP) bir enerji tüketimi gerçekleşebileceği belirtilmektedir ki bu değer bügün tüm sanayi sektörümüzün tükettiği enerjiden büyüktür. Aynı şekilde, ETKB tarafından enerji tahmini ve CO2 üretimine etkisini incelemek amacıyla yapılmış seneryo çalışmasında incelenen seçeneklerden birisi de Talep Tarafı Yönetimi Senaryosudur. Bu senaryoda enerji tasarrufu ve talep yönetimi politikaları uygulandığında sadece elektrik tüketiminin 2020 itibarı ile konutlarda 20 TWh ve sanayide 34 TWh azaltılabileceği hesaplanmıştır.

ULAŞIMDA ENERJİ VERİMLİLİĞİ

Ulaşımda verimliliğin arttırılmasıyla ilgili olarak yurt içinde üretilen araçların birim yakıt tüketimlerinin azaltılması ve araçlarda verimlilik standartlarının yükseltilmesi ile ilgili olarak kanunda belirtilen hususu, 2003 yılında STB tarafından çıkartılan ve 2008 Ocak ayında uygulamaya girmesi planlanan ancak bazı sorunlar nedeni ile yürürlüğü daha sonraki bir tarihe ertelenen “Yeni Binek Otomobillerin Yakıt Ekonomisi ve CO2 Emisyonu konusunda Tüketicilerin Bilgilendirilmesine İlişkin Yönetmelik” büyük ölçüde karşılamaktadır. Ülkemizde taşıtların enerji tüketimini sertifikalandırmak üzere bağımsız bir akredite kuruluşa ihtiyaç vardır. Odamızın, Otomotiv Sanayicileri Derneği ile işbirliği yaparak bu konudaki belgelendirmeyi yapabilecek yetenek ve alt yapıya sahip olduğu düşünülmektedir..

Ayrıca toplu taşımacılığın yaygınlaştırılması gelişmiş trafik sinyalizasyon sistemlerinin kurulmasına ilişkin usul ve esasların da kanunda belirtildiği gibi Ulaştırma Bakanlığı tarafından değil İçişleri Bakanlığı’nın Yerel Yönetimler ve Trafik ile ilgili birimlerince ve UKEME görev kapsamının gözden geçirilmesi şeklinde Ulaştırma Bakanlığı Kara Ulaşımı Genel Müdürlüğü’nün de görüşleri alınarak hazırlanacak yönetmelikle düzenlenmesi gerekmektedir. Bu şekilde yetki karmaşasının önüne geçilebilecektir.